KAGİDER ve Dünya Bankası tarafından Fırsat Eşitliği Modeli 2011 yılında şirketlerin katılımına açıldı. “Fırsat Eşitliği Modeli” kriterleri arasında; Yönetim Kurulu & İcra Kurulu seviyesinde cinsiyet eşitliğinin taahhüdü, İnsan Kaynakları politikalarında cinsiyet eşitliğinin uygulanması (işe alım, kariyer planlama, ücret eşitliği, çalışma ve aile yaşamının uyumlaştırılması, işyerinde cinsel taciz ve mobbing, eğitim ve gelişim fırsatları) yer alıyor.
Kadın istihdamını artırmaya yönelik projeler
Birleşmiş Milletler İş Yerinde Kadının Güçlendirilmesi Sözleşmesi’ne taraf olan Boyner Holding ve Grup Şirketleri kadın istihdamını arttırmak üzere özel projeler yürütüyor. “Yönetim kurullarında daha fazla kadın”, “Nar Taneleri Güçlü Genç Kadınlar Mutlu Yarınlar” gibi projeleri hayata geçiren Boyner Grubu iş yerinde demokrasi ve fırsat eşitliği ile ilgili politika ve uygulamaları ile kadın çalışanlar için marka şirketler içinde yer alıyor.
Boyner Grubu’nda mavi yaka çalışanlar dahil tüm çalışanların yüzde 47’si, müdür ve üstü düzeydeki yöneticilerin yüzde 38’i kadın. Genel Müdür ve Başkan Yardımcısı gibi unvanlardaki en tepe yöneticilerin yüzde 44’ü, Yönetim Kurulu üyelerinin yüzde 31'i kadın. Ayrıca 2011 yılında terfi edenlerin yüzde 51’i de kadınlardan oluşuyor.
Boyner Holding İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Direktörü İdil Türkmenoğlu sertifika töreninde “İnsan Kaynakları Yönetimi açısından sadece, kadın/erkek çalışan oranını takip etmek, kadınlara işyerinde fırsatlar tanımak anlamına gelmez. Biz, cinsiyet eşitliği meselesini sloganlaştırmadan, marjinalleştirmeden, kurum kültürünün tam ortasına yerleştirerek, reflekslerimizi geliştirerek yönetiyoruz. Projelerimiz var, taahhütlerimiz var. Özel uygulamalar hayata geçiriyoruz. Yazıyoruz, anlatıyoruz, gösteriyoruz, paylaşıyoruz. Uygulamalarımızı, Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası platformlarında örnek olarak sunuyoruz. Ölçüyoruz, izliyoruz. Yönetim seviyelerindeki cinsiyet dağılımına, devir oranlarına, çalışma biçimlerinden, eğitim saatlerine kadar elliden fazla göstergede cinsiyete göre ayrıştırılmış verileri ölçüyor ve bu verileri düzenli zaman aralıkları ile takip ediyoruz. Bizim için refleks olan bu duruşu, “işyerinde demokrasi” anlayışımızın olmazsa olmazı olarak tanımlıyoruz” dedi.
