Çin, Hindistan, Brezilya, Rusya gibi hızlı büyüyen ülkeleri geride bırakan Microsoft Türkiye, Microsoft içinde “Yılın Ülkesi” ünvanının sahibi oldu. Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen, “Şampiyonluk Kupası”nı Microsoft CEO’su Steve Ballmer’ın elinden aldı.
Microsoft’un, ABD dahil 112 ülke şirketi arasında her yıl düzenlediği “Yılın Ülkesi” yarışmasını bir kez daha Microsoft Türkiye kazandı. Hızlı büyüme oranları, Kurumsal ve KOBİ müşteri memnuniyet endekslerinin yükselmesi, geliştirilen etkin stratejiler, çalışan memnuniyeti ve ülkenin bilişim sektörünün ve ekonomisinin gelişimine yaptığı katkılar gibi kriterler baz alınarak düzenlenen bu yarışmada, Türkiye’de kurulduğu 20 yıldan bu yana son üç yıl içerisinde 2’inci kez “Yılın Ülkesi” kupasını kazanan Microsoft Türkiye, Microsoft dünyasında çok ender rastlanan bir başarıya sahip oldu.
Çin, Hindistan, Brezilya gibi yüksek ekonomik büyüme oranlarına sahip ülkelerdeki Microsoft şirketlerini geride bırakan Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen, “Yılın Ülkesi” ödülünü temsil eden “Şampiyonluk Kupası”nı geçtiğimiz günlerde Atlanta’da düzenlenen bir tören ile Microsoft CEO’su Steve Ballmer’ın elinden aldı.
Steve Ballmer: “Türkiye şampiyonluğa alıştı”
ABD’nin Atlanta kentinde yapılan ve 40 bin çalışanın katıldığı ‘Microsoft Global Exchange Summit’ de düzenlenen “Yılın Ülkesi” ödül töreninde, Microsoft Türkiye’nin göstermiş olduğu üstün performans ile her geçen yıl daha da öne çıktığına dikkat çeken Microsoft CEO’su Steve Ballmer yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
“Microsoft Türkiye şampiyonluğa alıştı. Microsoft Türkiye 350 çalışanı ve 11 bini aşkın iş ortağı ile gerçek bir başarı öyküsü. Küresel ekonomik büyüme hızı liginde Çin ile yarışan, dinamik ve yüksek girişimcilik ruhu ile her ülkenin gıpta ile baktığı ünlü Türk ekonomisinin artan bilişim teknolojilerine, Microsoft Türkiye başarı ile cevap veriyor. Yüksek müşteri ve çalışan memnuniyeti, özellikle Türk ekonomisinin lokomotif gücü olan KOBİ’lere erişim, gerek kamuda gerekse özel sektörde yüksek nitelikli danışmanlık servisleri Microsoft Türkiye’nin bu ödülü bir kez daha almasının başlıca nedenleri.”
Tamer Özmen: “Ülkemiz ile birlikte güçleniyoruz”
Aynı törende söz alan Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen “Artık herkes Türkiye’yi konuşuyor, herkes Türkiye’nin potansiyelini biliyor” dedi ve şöyle devam etti:
"Çalışanlarımız ve binlerce iş ortağımızdan oluşan Microsoft Türkiye ailesi adına, büyük bir mutluluk duyuyorum. Bu başarı hepimizin. Ama bu kupanın bizim dışımızda bir hak sahibi daha var: Her geçen gün teknoloji yatırımlarına daha çok hız vererek dünyayı yakalayan Türk iş dünyası ve özellikle ülkemiz ekonomisinin itici gücü KOBİ’ler.”
Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen, Türkiye’nin son yıllarda ekonomide gösterdiği performans ve istikrar ile öne çıktığını ve Microsoft Türkiye’nin Microsoft dünyasının en önemli 20 ülkesi arasına girdiğini kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülke ekonomimizin gösterdiği performans ve istikrar ile birlikte şirketimiz Microsoft Türkiye de her geçen yıl performans çıtasını bir adım daha yükseltiyor. Bugün burada Microsoft camiası içinde başarılarımızın “Yılın Ülkesi” ödülü ile takdir edilmesinin ardında yatan güç aslında Türkiye’nin büyümesinin gücü.
Microsoft Türkiye olarak ülkemizin 2023 yılında dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasına girme hedefine içtenlikle inanıyoruz. Türk ekonomisinin son yıllarda gösterdiği performans da bu hedefin gerçekleşebileceğine olan inancımızı daha da artırıyor. Microsoft Türkiye’nin geçtiğimiz mali yılda en çok büyüdüğü alanlar olan KOBİ ve Kurumlar aslında Türkiye’nin büyüdüğü ve büyümesini sürdürdüğü alanlar. Türkiye geliştikçe bilişim teknolojilerine daha fazla yatırım yapıyor ve bilişimin getirdiği rekabet, büyüme, eğitim gücünden çok daha fazla yararlanıyor. Türkiye’de BT yatırımlarını artıran KOBİ’ler, BT yatırımlarını pazarlarını büyütme, uçtan uca verimlilik ve karlılık için olmazsa olmaz gören kurumlar Türkiye’nin de büyümesinin ardındaki güçler olarak ortaya çıkıyorlar. Danışmanlık servisleri alanındaki büyümemiz ise, şirketlerimizin BT yatırımlarının sürekliliğine ne kadar inandığının ve yönetim anlayışlarının ne kadar sofistike hale geldiğinin bir göstergesi.”
