Artık (iç ve dış) müşterilerimizin değerleri de farklı. Onlara ulaşmak için pazarı, iletişim araçlarını, markamızı, mottomuzu yeniden tanımlarken onlar gibi düşünmek şart. Bu yeni jenerasyon dünyanın hızla yok olduğunu, doğanın harap olduğunu, kıt kaynakları, eşitsizlikleri... görüyor, biliyor ancak plazaya sıkışmışlığıyla harekete bir türlü geçememenin kaygısını yaşıyor. Potansiyel müşterimizin ya da çalışanlarımızın kafası gelecek için bunca kaygılıyken; ona ürününüzü ne sadece sağladığınız maksimum konforla ne de sadece ona özelleştirerek satabilirsiniz. Onlara ulaşmanın yolunda rakiplerinizle mücadele ederken sizi öne çıkaracak olan toplumsal faydaya hizmet eden sosyal sorumluluk çalışmalarınız olacak.
Yeni jenerasyon; satın aldığı bir ayakkabının Afrika’daki çocuklar için yaratacağı faydayı, çok daha konforlu bir spor ayakkabıdan yeğ tutuyor. Aynısının yüzüncü versiyonunu aldığı elbiseyi seçerken kız çocuklarının eğitimi için %1’lik fayda sağlasa vicdanı rahatlıyor. Kısacası sosyal sorumluluk projeleri şirketler için artık vazgeçilmez bir değer taşıyor. Bunun dışında kalan markalar yakında adını hatırlayamayacak olduklarımız.
İşte bu yüzden Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) projeleri artık kurumlar için vazgeçilmez. Sanırım hepimiz bu konuda mutabıkız. Hepimiz “satın alalım ama bir şeye de faydam dokunsun”; ya da “satalım, elbette kazanalım ama birilerine de dokunalım” diyoruz.
Sadece ürünlerimizi pazarladığımız dış müşterilerimiz gözündeki itibarımız için değil, bugün bir şirketin KSS stratejisinin olması, kuşkusuz yetenek kazanımında da kritik önem taşıyor. Günün en yetenekli çalışan adayı çalışacağı şirketi seçerken dikkat ettiği faktörlerden biri şirketin KSS projeleri ve bu sayede topluma ve çevreye yarattığı fayda olabiliyor.
Toplumsal olarak sorumlu girişimleri üstlenen şirketler sadece sosyal olarak bilinçli tüketicilere ve çalışanlara hitap etmeyecek, aynı zamanda dünyada gerçek bir fark yaratacaklar. KSS adına projelerinizde şeffaflık içeren politikalarınız halkın güvenini kazanmak için de çok önemli.
Yani KSS projeleri kurumlar açısından doğru konumlandırılması gereken bir iletişim stratejisi. Çünkü kurumsal sosyal sorumluluğa ilişkin uygulamaları bir çeşit itibar yönetimi uygulaması olarak düşünebiliriz. Aynı zamanda da bir çeşit kurumsal vatandaşlık; bu da aslında kurumlar tarafından bir zorunluluk halini aldığını ortaya koyuyor. Bir stratejiye hizmet eden ve kurumsal vatandaşlık ahlakına dayalı olan sosyal sorumluluk projeleri belli bir sürdürülebilir değer taşıyor. Markaların da sürdürülebilirliğine katkı sağlıyor.
Unutmayın düzgün şekilde konumlandırılmış ve uygulanmış KSS perspektifi; şirketinizin sermayeye ve pazarlara erişimini artırma, satış ve kar artışı, gelişmiş verimlilik ve kalite, marka imajı ve itibar, çeşitli rekabet avantajları, toplumsal itibar getireceği gibi kurumunuza verimli insan kaynakları temini de sağlayacaktır.
Gülsünay Uysal web sitesi için tıklayın
Gülsünay Uysal LinkedIn hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın
Gülsünay Uysal Twitter hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın
Gülsünay Uysal Instagram hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın