Geçtiğimiz hafta Miami’de Fontainebleau Hotel’de yapılan WOMMA Summit’e konuşmacı olarak katıldım. Şikago merkezli Ağızdan Ağıza Pazarlama Derneği’nin düzenlediği senelik bu konferanslara beşinci katılışım oldu. Hava çok sıcak ve nemliydi. Bununla birlikte otel ve konferans harikaydı. Tavsiye Kanalı’nda yaptığımız L’Oreal ve Silk’n WOMM kampanyalarımızın başarılı sonuçlarını paylaştım. Bir kere daha Türkiye’de dünya standartlarında işler çıkardığımızı görmenin haklı gururu ile döndüm Miami’den.
Bu yazımda sizlere, konferansta en çok ilgimi çeken konuşmacıların birinden ve kurduğu işten bahsetmek istiyorum. Kahramanımızın adı: Nick Gray.
Bir randevusunda kız arkadaşının kendisini New York Metropolitan Museum of Art’a götürmesi sonucu, nefret ettiği müzeleri, aşık olduğu bir işe çeviriyor. Müzelerden nefret edenlere müze turu satan bir şirket kuruyor. Adı, Museum Hack. Harika gerçekten. O kadar keyifli deneyimler kurgulamışlar ki, keşke Türkiye’de de olsa diyorsunuz. (Bizim de sevgili Saffet Emre Tonguç’umuz var tabii, atlamayalım.)
Tur rehberlerini seçerken, tarih ve sanat bilgileri kadar mizah yetenekleri ve merak etme özelliklerine de önem veriyorlar. Bir müzeden çalınacak on şey, bir müzedeki en pahalı on eser (özellikle finansçılara tur yaparken bunlardan başlıyorlarmış), müzede egzersiz, yoga, şeker ikramları ve müzedeki objelerin gündelik hayatta kullanım fikirleri, tabloların ve heykellerin önünde pozların taklit edilmesiyle çekilen fotoğraflar, müzede selfie eğlencenin sadece bir kısmı.
‘Rehber-oyun-dedikodu’ olarak kendini özetleyen Museum Hack sistemi tarih bilgisinden önce hikayenin kalitesini önemsiyor. Bir müze turu değil, bir müze deneyimi satıyorlar. Ve yine her işte olduğu gibi, kurum kültürünü yansıtan kişilerin işe kattığı başarının bir örneğini daha görüyoruz. Bir iki Museum Hack rehberinin içten ve samimi videolarını izlemenizi tavsiye ederim.
Şu anda sadece New York, Washington D.C. ve San Francisco’da hizmet veren Museum Hack, bu şehirlerden birine ilk gidişimde yapacaklarım listesinin en başında. Olur da benden önce davranırsanız, nasıl geçtiğini muhakkak haber verin lütfen. Bu arada henüz görmediyseniz, 14. İstanbul Bienali kapsamındaki İstanbul Modern Sergisi 26 Kasım’a kadar uzatıldı. Onu da şiddetle tavsiye ederim.
Renan Tavukçuoğlu Twitter hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın