Havva’nın Adem’e elmayı uzatması, ilk ‘tavsiye’ idi.
Benim için güncel tavsiye, geçtiğimiz hafta sonu Adana gezisi yaparken bir şef arkadaşımdan aldığım en iyi kebapçı tavsiyesiydi. Yolunuz Adana’ya düşerse mutlaka #tavsiyeediyorum: Kling Usta. İki ay önce açılan Sheraton Otel’de kalmanız da bir diğer tavsiyem olsun.
Bugün tanıdık, tanımadık birinden tavsiye almadan adım atmaz olduk. Bir şeyi almaya karar vermeden önce ya güvendiğimiz bir arkadaşımıza ya da internete danışıyouz. Peki bu noktaya nasıl geldik? Tavsiye her zaman önemliydi ama şimdi neden elzem?
Çünkü alternatifler çoğaldı, vaktimiz azaldı. Kaynaklarımız sınırlı, ürünler sınırsız. Eskiden sadece ‘satın aldığımız bir şey’ vardı. ‘Güvendiğimiz bir şey’e evrildi. Sanayi Devrimi sonrası ‘istediğimiz şey’ler dönemi geldi. Reklam sektörünün doğuşuyla birlikte ‘tercih ettiğimiz bir şey, ‘sevdiğimiz bir şey’e dönüştü ve şimdi de ‘katıldığımız bir şey’ almak istiyoruz.
Teknoloji, paylaşımı kolaylaştırdı. Bilgi alma şeklimiz; duymaktan-okumaya, okumadan-seyretmeye, seyretmekten-Google’lamaya, Google’lamaktan-interaktif WOMM’a değişti.
Tüketici dediğimiz kişiler, yani ürün ve hizmetlerin kullanıcıları ise demografik verilerden öte ruhları, istekleri ve ihtiyaçları olan kişiler. Yeni nesil pazarlama yöntemleri bunun idrak edilmesiyle gelişiyor. WOMM da en etkililerinden biri.
WOMM, yani ağzıdan ağıza pazarlama, tüketici sohbetlerinin bir markanın lehine veya aleyhine sonuçlanmasıdır. Yani bir markanın yaşam eğrisi ile konuşulma eğrisi arasında parallellik vardır.
Bu köşede her ay sizlerle keyifli örnekler paylaşıyor olacağım.
Bol sohbetli günler dilerim…
Renan Tavukçuoğlu Twitter hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın
