Sosyal medya, erişim anlamında bir değer taşımakta. Bununla beraber ‘erişim’, ‘etkileşim’in garantisi değil. Etkileşimin, takipçi sayıları veya Klout değeri ile alakası yok. Etkileşimi saptamak için, insanlara; kimin tavsiyelerine güvendiklerini sorarsınız. Kimle sohbet ettikleri, kimin sayesinde ikna oldukları, neye göre satın alma kararını verdikleridir gerçek ‘etkileşim’i belirleyen. Ve genellikle bu ‘etkili’ kişiler, bir markanın ‘blogger etkinliğine’ veya lansman partisine davet edilmeye değer bulunmayan sıradan profillerdir.
Mention.com gerçek zamanlı sosyal medya takip hizmeti veren bir şirket. Harika bir çalışmayla 2 yıl boyunca post edilen 2 milyardan fazla içeriği analiz etmişler. Sonuç çarpıcı: İçeriklerin %91’i, 500’den az takipçisi olan kişiler tarafından mention edilmiş. Yani gerçek bir etkileşim yaratanların sadece %9’unun takipçisi sayısı 500’den fazla.
WOMM konuşurken dikkatleri çekmek istediğimiz önemli bir nokta da, İngilizce’de ‘dispersion’ denen dağılım, yayılım konusudur. Bir mesajın, farklı profiller tarafından yayılması, takipçi sayısı çok fazla olan ama sayıları az olan kişiler tarafından yayılmasına yeğ tutulur. Neden çok basit. Ne kadar farklı alandan kişiye ulaşırsanız, yayılım alanınız o kadar geniş olacaktır.
Kısaca önemli olan mesajımız şudur; sosyal medyadaki değerimiz takipçi sayılarımızdan ziyade, ne kadar etkileşim yaratabildiğimizle ölçülmelidir.
Ayın #tavsiyesi: Eğer bir markanız ve onun iletişim stratejisi dahilinde sosyal medyada aktif olan kişilerle işbirliği yapmak varsa; tek kriteriniz takipçi sayıları olmasın.
Renan Tavukçuoğlu Twitter hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın