İçinizde hissettikleriniz neyse baktığınız dünyada onun yansımasını görürsünüz.
Dış dünyamdan çok iç dünyamla ilgilenmeye başladığımdan beri, hayata çok daha pozitif bakıyorum, hayatıma çok daha güzellikler giriyor, herkeste iyiliği ve anlayışı algılamaya çalışıyorum, zihnimi temizliyorum, hayallerimi gerçekleştiriyorum. Başkalarından beklemiyor, kendim yapıyorum. Veya başkalarını suçlamıyor, hep kendimde arıyorum. Her şey benim zihminin yansıması! Ne garip geliyor değil mi? Ama öyle… Evrene saldığınız düşüncelere dikkat edin; hepsi gerçekleşiyor.
Ve bu yüzden, birilerini veya olayları sürekli olumsuz eleştirenlere hep Allah'tan şifa dilerim. İnsan içinde huzuru ve sevgiyi yakalarsa, etrafını ve dünyayı da öyle güzel görür.
İçinizde ne hissedersiniz, dışınızda gördüğünüz o olur.
Ben birşeyler üretmek, başarmak, başkalarına yarar sağlamak, dünyada bir etki bırakmak için daha güçlü bir dürtü hissediyorum. Tamamen içimden gelen sesle ilerliyorum.
Yaptığım her işte kutsal bir tavır sergileyerek 'an'da kalmayı başararak büyük zevk alıyorsam bu coşku ve aynı zamanda dinginliğim 'bütün'ü yani dünyayı etkiliyor. Çünkü artık herkesle ve herşey ile BİR olduğumu daha iyi anlıyorum. Daha toleranslı, daha yumuşak huylu, durumlara daha teslim olabiliyorum.
Ne kadar çok kişi 'aydınlanırsa' uyanış daha hızlanır ve içinde yaşadığımız bu, aslında zihnimizin yansıması olan, fiziksel dünya daha 'yaşanılır' huzurlu ve sevgi dolu bir yer haline gelir. Bunun için de mutluluk hedeflerimizi sürekli 'gelecek'te bir noktaya koymak yerine sadece ama sadece şu 'an'a odaklanalım yeter.
Kabullenme, zevk alma ve coşku kavramlarını devreye sokarsanız, yaptığınız şeye evrensel enerji akar. Anda yaşadığınızda, yaptığınız şeyden zevk aldığınızda mutluluk hissi doğar.
Yaşamaya başlamayı beklemeyin. Siz yaşayın, olumlu değişim gelecektir.
Hayatımda her şeyi dengede ilerletmeye gayret ediyorum. Spor yapıyorum, yazı yazıyorum, sunuculuk yapıyorum, projeler üretiyorum, aileme ve arkadaşlarıma zaman ayırıyorum, meditasyon yapıyor dua ediyorum. Aslında sadece akışa bırakarak her an Aşk'la iç sesimle yaşıyorum. O ses "koş" diyor, koşuyorum. O ses "dinlen" diyor, dinleniyorum. O ses "çalış üret" diyor, çalışıyorum. O ses “yaz” diyor, yazıyorum. Hem iç dünyamı dinliyorum, hem de bedenime iyi bakıyorum ki ruhum sağlıkla rahat etsin. Zihninize limitler koyup yaşamın güzelliklerini kaçırmayın.
Haydi bu mesajım sizin uykudan uyanma işaretiniz olsun. Bırakın ego'nun ve acı bedenin sesini, kurtuluşunuzu özünüzdeki iyilik ışığında bulun. Yeni yıl değişiminiz değil de dönüşümünüz olsun çünkü özünüz hiç değişmedi. Hep ‘saf’ halde sizin onu yeniden keşfetmenizi bekliyor…
Ece Vahapoğlu Twitter hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın
Ece Vahapoğlu Facebook hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın
Ece Vahapoğlu LinkedIn hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın
