hakan@senbir.gs
Geçen yazımda, “Çağdaş Şok” başlığı altında, paradigmaların birer birer kırıldığını, pek çok ürün ve hizmetin pazarlama tarihinin müzesinde yer alma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ve “Çağdaş Şok” olarak adlandırdığım bu durumun katsayısal bir değişimi beraberinde getirdiğini yazmıştım. Bu yazıma dair temel soru, pazarlamacılar, iletişimciler ve marka uzmanlarının kendi işlerinin çerçevesi içinde, “Çağdaş Şok”un yarattığı artçı etkileri gelecekte nasıl yöneteceği idi.
Bundan sonraki birkaç yazım, bu ana soruya cevap vermek için, “Çağdaş Şok”un artçı etkileri olan, bazı ürün, hizmet, anlayış ve davranış türleri üzerine olacak.
Bugünkü yazım, “Çağdaş Şok” ile beraber online-offline entegrasyonunun son bulmasını kapsamakta.
Adettendir düşüncesiyle her pazarlama kampanyasında kullanılan ve neredeyse bir sektör kalıbı haline gelen online-offline entegrasyonunun bugün ne kadar anlam ifade edeceği koskoca bir soru işareti. Yakın gelecekte ise, Çağdaş Şok”un artçı bir etkisi olarak, bu kavramın öleceği gün gibi aşikar.
Bu vadenin ne kadar kısa olduğunun ve “Çağdaş Şok”un bu artçı etkisinin ne kadar çabuk hayata geçeceğinin göstergesi olan birkaç bulguyu burada paylaşmak isterim.
1. Offline diye bir konseptin varlığından haberi olmayan bir kuşak geliyor. Zira 1995 yılı ve 2002 yılları arasında doğan Mobil Kuşak (M) ve 2003 yılı ve sonrasında doğan Z Kuşağı için offline diye bir konsept olmayacak. Telgraf, 1977-1994 yılları arasında doğan Y Kuşağı için ne ise, offline da onlar için öyle olacak.
2. Hatta M ve Z Kuşağı için online ya da dijital diye bir konsept de olmayacak. Çünkü bu kuşakların öncesinde var olan geleneksel medyaya karşı konumlanan böyle bir adlandırmaya ihtiyaç olmayacak.
3. Bağlam (context) her şeyden daha önemli hale geldi. Artık iletişim tek başına o zamanı ve o yeri temsil etmiyor. İletişim aynı zamanda geçmişten gelen bir ilişki setinin bütünü ile bağlantılı. Dijital konsept bu gerçeği yaratan baş oyuncu.
4. Görsellik artık TV, bilgisayar ya da cep telefonu değil, videonun ta kendisi. M ve Z kuşakları için asıl cazibe, hareketli görüntüde yatıyor. TV, bilgisayar ya da cep telefonu sadece birer araç ve mecra.
5. TV, bilgisayar ve cep telefonunu, M ve Z kuşakları çoklu ekran (multi-screen) anlayışıyla kullanıyor. Bu durum da medya planlamasına bambaşka bir bakış açısı ile bakılması gerektiğini ortaya koyuyor.
6. Cep telefonu merkezi bir rol oynuyor. Akıllı cep telefonları pazarlamada demokratikleşmenin bir sonucu olarak herkesin cebine girmeye başladı. Zaten yakında akılsız telefon da kalmayacağı için “akıllı telefon” konsepti de olağan bir ürün haline gelecek ve bu isimlendirme de anlamını yitirecek.
Yukarıda 6 maddede özetlemeye çalıştığım şekilde, “Çağdaş Şok”un en önemli artçı etkilerinden biri “Online-offline entegrasyonu” kavramının tarihin sayfaları içinde yerini alacağıdır.
Bir sonraki yazımda diğer artçı etkilerinden bahsediyor olacağım.
Hakan Senbir Twitter hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın
Hakan Senbir Facebook hesabına ulaşmak için lütfen tıklayın
