Dosya Yükleniyor. Lütfen Bekleyiniz...



Facebook
Twitter
Başa Dön
STRATEJİ

Yazgımızın yasını tutup değişmek.

4 Temmuz 2013 , Perşembe 09:34
Yazgımızın yasını tutup değişmek.
hakan@senbir.gs

Pazarlama, marka yönetimi, reklam ve iletişime yönelik işlerde çalışmak iletişim becerisi yüksek, çok özel bir kişilik yapısı gerektiriyor. Aslında sadece bu alanlar değil, iş dünyasının tamamı özel bir iletişim becerisi gerektiriyor ama yukarıda bahsettiğim alanlarda iletişim becerisi daha da önemli, zira bu yönde bir sıkıntı bu mesleklerin atardamarını tıkayabiliyor.

Ne yazık ki bitirdiğimiz okulların, aldığımız diplomaların hiçbiri, kişilik yapımızın oluşmasına yeterli olumlu katkıyı yapamıyor. Bu platformda birlikte yazma onurunu duyduğum, işletme okulundan değerli hocam Dr. Rüştü Bozkurt gibi, ruhi şekillenmemize büyük katkılar yapan hocalarımız dışında, okulların yapabileceği katkı nihayetinde son derece sınırlı. Dolayısıyla pek çoğumuz yasını bir türlü tutamadığımız çocukluğumuzun ve gençliğimizin tarihsel yazgısı ile iş hayatına atılıyor; hem kendimize hem de çevremize acı verebiliyoruz.

Ancak yine de, kişilik yapımız ne olursa olsun, eğer insanlarla iletişim kurmamız gereken bir iş yapıyorsak, gelişmek için çok imkan var. Bize bu konuda en önemli ipuçlarını veren isimlerden biri Dale Carnegie. Onun “Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı” adlı kitabından 30 kritik başlık bu yönde son derece net mesajlar veriyor.

Öncelikle Dale Carnegie bu yönde başarılı olmanın yolunun dost kazanmaktan geçtiğini vurguluyor. İşe ve iletişim kurmaya başladığımız insanların dostumuz olabilmesinin kritik öneminin altını çiziyor. Aşağıdaki önermeleri de “Dost canlısı olun” başlığı altında ortaya koyuyor.

1. Tenkit etmeyin, ayıplamayın, şikayet etmeyin.

2. Karşınızdakini dürüstlük ve içtenlikle takdir edin.

3. Karşınızdaki kişide güçlü bir istek uyandırın.

4. Başkalarıyla içtenlikle ilgilenin.

5. Gülümseyin.

6. Kullanılan dil ne olursa olsun, kişi için en önemli ve kulağa en tatlı gelen kelime kendi ismidir.

7. İyi bir dinleyici olun. Diğer insanlara kendilerinden söz etmeleri için cesaret verin.

8. Karşınızdaki kişinin ilgilendiği konular hakkında konuşun.

9. Karşınızdaki kişiye önemli biri olduğunu hissettirin ve bunu içtenlikle yapın.

Yukarıdaki maddelerle işe başlayıp da, karşınızdaki insanı dostunuz haline getirmemek mümkün mü?

Carnegie’nin bunun ardından altını çizdiği nokta “ikna”. İletişimin mantığı içinde gayet makul bir akış. Önce dostluk, ardından ikna. “İnsanları sizin gibi düşünmesi yönünde ikna edin” diyen Carnegie iknanın psikolojisi adına da aşağıdaki kritik mesajları veriyor.

10. Bir münakaşadan en iyi sonucu almanın tek yolu münakaşadan kaçınmaktır.

11. Başkalarının görüşlerine saygı duyun. Asla “yanılıyorsun” demeyin.

12. Eğer hatalıysanız bunu hemen içtenlikle kabul edin.

13. Daima dostça yaklaşın.

14. Konuşmanıza karşınızdaki kişiye “evet, evet” dedirtecek şekilde başlayın.

15. Bırakın karşınızdaki kişi daha çok konuşsun.

16. Bırakın karşınızdaki kişi fikirlerin kendisinden çıktığını sansın.

17. Olayları karşınızdaki kişinin bakış açısından görmeye çalışın.

18. Karşınızdaki kişinin fikir ve arzularına anlayış gösterin.

19. Daima kişilerin hassas oldukları, insani konulara değinin.

20. Fikirlerinizi canlandırın.

21. Zor olanı başarması için meydan okuyun.

Dostluk ve iknanın ardından liderliğe soyunuyor Dale Carnegie. Aslında ikna ile de yetinebilir ve bu noktada sonlandırabilirdi iletişimi ama daha fazlası olan liderliği istiyor.

İş dünyasında yöneticiliğe adım atan insanların büyük bölümü lider, hatta iyi bir lider olduğunu düşünür. Ancak Carnegie liderlikten önce dostluk ve iknanın gelmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Çünkü biliyor ki, dostluğu hisseden ve üstelik ikna olmuş insanlar, karşısında olumlu liderlik özellikleri gösterenleri daha kolay bir şekilde lider olarak kabul ederler.

Carnegie insanları olumlu yönde değişime yönelten en güçlü mesajlarını “Lider olun” başlığı altında veriyor.

22. Konuşmaya içten bir övgü ile başlayın.

23. İnsanlara hatalarını dolaylı yoldan gösterin.

24. Karşınızdakini eleştirmeden önce kendi hatalarınızdan söz edin.

25. Emir vermek yerine sorular sorun.

26. Karşınızdakinin gururunu korumasına izin verin.

27. En küçük gelişmeyi bile övün. Beğenilerinizde içten, övgülerinizde cömert olun.

28. Kişiyi hayat boyu taşıyıp korumak isteyeceği şekilde onurlandırın.

29. İnsanları yüreklendirin. Hataların kolay düzeltilebilirmiş gibi görünmesini sağlayın.

30. İnsanların önerdiğiniz şeyi seve seve yerine getirmelerini sağlayın.

Carnegie’nin “Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı” adlı kitabındaki bu 30 kritik başlığa bakınca, Anglosakson dünyanın iletişim ve ikna konusundaki başarısını anlamamak mümkün değil.

Aslında strateji dediğimiz olgu da bu noktada önem arz ediyor. Yaptığımız her işte ulaşmak istediğimiz hedeflere yönelik olarak, önce hedef kitlenin dostluğunu kazanmak, ardından ikna etmek ve en sonunda ona liderlik etmek gerekiyor.

Bunun dışında bir yolun başarılı olması çok zor.

Yasal Uyarı: halklailiskiler.com sitesinde yayınlanan yazılı ve görsel içeriğin tüm hakları halklailiskiler.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi herhangi bir içeriğin tamamı izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alınan içeriğin bir bölümü halklailiskiler.com’a link verilerek kullanılabilir.
Yorum Yazın

Yazarın Diğer Yazıları