Geçtiğimiz Haziran ayında “Kadın Güçlenirse Toplum Güçlenir” başlığı ile yazdığım yazıda Birleşmiş Milletler Global Compact Türkiye, Yönetim Kurulu olarak 2013 – 2016 dönemi stratejimiz kapsamında Kadının Güçlenmesi Çalışma Grubu adıyla bir çalışma grubu oluşturma kararı aldığımız bilgisini sizlerle paylaşmış ve gelişmelerden sizi haberdar edeceğimi söylemiştim.
Bu doğrultuda 17 Haziran 2014 tarihinde Ankara’da TİSK’de ilk toplantısını yapan grubumuz çalışmalarına başladı ve geçen altı ayda da bu konuda önemli bir yol katetti. Global Compact Türkiye sekreteryasında yer alan TİSK’in koordinasyonunda, Birleşmiş Milletler’in UNFPA ve UN Women organlarının desteğiyle Şubat ayı içerisinde 3. defa biraraya gelecek olan Kadının Güçlenmesi Çalışma Grubu’na aralarında özel sektör, akademi, sivil toplum, belediye ve ticaret örgütü dahil olmak üzere, 50’den fazla kurum ve kuruluş üye oldu. Üye sayısı ile Global Compact Türkiye’nin en fazla katılımcısı olan çalışma grubu olma özelliğini de taşıyan bu grupta yapılan iki genel toplantıda grubun çalışma şeklini, hedeflerimizi ve bu hedefler doğrultusunda da faaliyet planlarımızı oluşturduk.
Kendi içinde de teknik ekip, iletişim ekibi, meteryal oluşturma ekibi, eğitim meteryalleri ekibi, mentorluk/coaching ekibi, destek ekibi ve WEP’s uygulama rehberi hazırlama ekibi olarak oluşturduğumuz alt gruplarla iki temel hedefe ulaşmak istiyoruz. Birinci olarak; kadın, erkek cinsiyet eşitliği konusunda Türkiye’de yapılan çalışmaları tüm kamuoyuna duyurmak ve bu çalışmaları yapan tüm kuruluşlar arasında bir sinerji ve öğrenme ortamı yaratarak bu konuda farkındalığı arttırmak. Bu çerçevede grubun Kadın Dostu Şirketler hedeflerine ulaşmak için de özel sektörün toplumsal cinsiyet eşitliği girişimlerini bir araya getirerek, Türkiye’nin bu yöndeki çabalarına büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz.
İkinci olarak da UN Global Compact ve UN Women’ın ortak girişimi olan Kadının Güçlenmesi İlkeler (Women’s Empowerment Principles – WEPs) Türkiye’de imzalayan firma sayısının arttırmak, kadınların işyerinde, piyasalarda ve toplumda güçlenmesini sağlamak. Şuanda bu platforma 2014 yılı sonu itibari ile dünya çapında 800’den fazla işletme, Ocak 2015 itibariyle de Türkiye’den 23 kuruluş imza atmış durumda.
Bu hedefler paralelinde özel sektör, kamu kurum ve kuruluşları, kadınla ilgili çalışmalar yapan STK’lar, üniversiteler, konu ile ilgili politikalar oluşturan devlet organları (Çalışma Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı) ve basın yayın organları da hedef kitlemizi oluşturuyor.
‘’Kadın güçlenirse toplum güçlenir” diyerek yola çıktığımız bu oluşumda ilk işimiz de mevcut durumu gösteren bir araştırma yapmak ve çalışma grubunda yer alan firmaların, kurumların ve sivil toplum örgütlerinin kadının güçlenmesi amacıyla yürüttükleri faaliyetleri ve örnek uygulamaları biraraya getirmek oldu. Bu doğrultuda elde ettiğimiz bilgileri de tüm üyelerimizle paylaşarak öğrenme ve etkileşim sürecini başlatmış olduk.
Yine bu geçen dönem içinde iletişim alt çalışma grubumuz, üyeler arasında ve hedef kitlelerimiz nezdinde iletişim stratejilerimizi ve yapılacak çalışmaları belirlerken, teknik grubumuzda özellikle WEP’S imzacılarını arttırmak ve onlara uygulama desteği verilmesi, danışmanlık sağlanması için yol göstermek üzere hazırlanacak klavuz ,broşür, tanıtım yazıları vb. hazırlıklarını sürdürdü.
Kısacası geçen bu altı aylık zamanda grubumuzu oluşturan kurumları, firmaları ve STK’ları tanıdık, amaç ve önceliklerimizi belirledik. Faaliyet planlarımızı, iletişim stratejimizi oluşturduk. Mart ayı ile birlikte de hayata geçireceğimiz faaliyetlerimizle çalışmalarımızın yansımalarını görmeye başlayacağız.
Bu doğrultuda Haziran ayında yaptığım çağrıyı yineliyorum ve tüm iletişimcileri temsil ettikleri kuruluşlarda cinsiyet eşitliği ve kadının istihdamını arttırmaya yönelik iletişim stratejileri geliştirmeye ve farkındalık yaratmaya davet ediyorum. Çünkü “Kadın güçlenirse, toplum güçlenir.”