Geçtiğimiz günlerde Yeşim Tekstil’de gerçekleştirilen “Sosyal Uygunluk Zirvesi” ile tedarikçilerimiz, fason firmalarımız ve müşterilerimizle hep birlikte 'Sürdürülebilir bir dünya için birlikteyiz' mesajını vererek geleceğimizi tüm paydaşlarımızla birlikte şekillendirmek üzere önemli bir adım attık. Yazılarımı düzenli takip edenler bilirler, sosyal sorumluluk, sürdürülebilirlik özellikle önemsediğim ve her fırsatta bir şeyler paylaştığım konuların başında gelir.
Firmaların sürdürülebilirlikten bahsedebilmeleri için öncelikle sosyal uygunluk çatısı altında çalışanlarının haklarını zamanında, tam olarak ve adil bir şekilde ödeyecek sistemleri kurmuş olmaları, işçi sağlığı ve iş güvenliğine önem vermeleri ve çevreyle uyumlu iş süreçleri geliştirebilmeleri gerekiyor. Üst yönetimin bu konuya sahip çıkması ise özellikle bir firmada sürdürülebilirlikten bahsedilebilmesi için kritik bir önem taşıyor.
Yeşim Tekstil olarak bu konuya en üst düzeyde önem veriyoruz. Firmamız uzun yıllardan bu yana SA8000 gibi dünyanın en saygın sosyal uygunluk belgesine sahip ve bu konuda dünyanın en geniş network’ü olan Global Compact’ta yer alıyor.
Bünyemizde sırf bu konulardaki çalışmaları takip etmek, iş süreçlerimizle entegrasyonunu sağlamak için İK ve Sosyal Uygunluk Direktörlüğümüz var. Bu bölüm firmamızın ve birlikte çalıştığımız fason firmalarımızın ürün veya hizmetlerini gerçekleştirirken, çalışanlarının kanunlardan ve ilgili standartlardan kaynaklanan tüm haklarını almasını, iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymayı, çevre kirlenmesinin önlenmesine uygun hareket etmek üzere gerekli standartları oluşturuyor ve bunlara uyulup uyulmadığını takip ediyor.
On yılı geçen bir süreden bu yana sürdürülebilirlik çalışmalarına liderlik eden bu bölümümüzün organize ettiği “Sosyal Uygunluk Zirvesi” kendi alanında üretici bir firma tarafından yapılan ilk uygulamalardan biri olması adına önemliydi. Özellikle tedarikçi firmalarda da bu konudaki farkındalığı arttırmak üzere 'Sürdürülebilir bir dünya için birlikteyiz' sloganıyla yapılan zirvede, tekstil sektörüne yönelik, çalışan hakları ve iş koşullarının iyileştirilmesini hedefleyen sosyal uygunluk şartları ele alındı. Yeşim Tekstil’in müşterileri, paydaşları ve tedarikçilerinin katılımıyla gerçekleşen zirve “Tekstil sektöründe sosyal uygunluğun önemi” başlıklı panel ile başladı.
“Tekstil sektöründe sosyal uygunluğun önemi” başlıklı panelin moderatörlüğünü Global Compact Yönetim Kurulu Danışmanı Deniz Öztürk yaptı. Nike Avrupa, Ortadoğu Afrika Direktörü Caner Soytaş, Esprit Avrupa Ortadoğu, Afrika Sosyal Uygunluk Sorumlusu Evre Kaynak, C&A Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Müdürü Burak Gagvalı’nın konuşmacı oldukları panelde bundan böyle sosyal uygunluk şartlarını sağlamanın firmaları farklılaştıracağına dikkat çekildi.
Panelde konuşan her üç konuşmacının buluştuğu ortak nokta ise şeffaflık oldu. Üretim yapan firmaların şeffaf ve insanı önde tutan yaklaşımlarının her zaman firmaya avantaj sağlayacağının altını çizen konuşmacılar günümüzde sosyal uygunluğu yönetebilme kapasitesine, işi yönetebilme kapasitesi olarak bakılmaya başlandığına dikkat çektiler. Diğer yandan kalite ve lojistik konularında firmaların arasında çok fark kalmadığı dile getirilirken, sosyal uygunluğun önümüzdeki dönemde daha da ayrıştırıcı olacağı bildirildi. Sosyal uygunluk şartlarını yerine getiren firmaların bir adım öne geçeceği vurgulandı ve Türkiye’nin ülke olarak dünya ile rekabet edebilmesi için bu şartlara uygun üretim yapmasının şart olduğuna dikkat çekildi.
Görülüyor ki sürdürülebilirlik artık firmalar için başlı başına ele alınması gereken bir konu. Bu nedenle bu kavramın tarihsel dönüşümünün yanı sıra insanların hayatlarına nasıl yansıdığı ve entegre edildiği de gittikçe önem kazanıyor. Bu çerçevede de sürdürülebilirlik yaklaşımının daha fazla kişi tarafından bilinmesi ve anlaşılabilmesinde biz iletişimcilerin kilit bir fonksiyonu var. Bu sebeple de iletişim ve sürdürülebilirlik konuların hedef kitleler nezdinde duyurulması için kurumsal iletişim departmanlarına çok iş düşüyor...
