dilekc69@gmail.com
Özellikle son yıllarda büyük bir hızla yaşanan sosyal, teknolojik ve ekonomik değişim kurumsal iletişim süreçlerinde yaratıcılığı bir tercih olmaktan çıkardı, zorunluluk haline getirdi. Diğer tüm sektörlerde olduğu gibi sektörümüzde de yaşanan hizmet bolluğu, aynılaşma nedeniyle rekabet şartları eskisinden daha da zor. Özellikle müşteriye doğru kayan güç dengesi ve hızla değişen müşteri profilimize hizmet verebilmek için bugüne kadar kullandığımız yöntemlerin dışına çıkıp farklı yöntemler kullanmamız artık olmazsa olmazımız.
Yaptığımız işlerde yaratıcı çözümler bularak düşük maliyetli, değer yaratan sonuçlar almak, farklı çözümler bulmak bizi diğerlerinden ayıran en büyük özelliğimiz olabilir. Bu nedenle her yaptığım işte “bu süreci nasıl farklılaştırarak minumum maliyetle, en iyi sonucu alabilirim?” yaklaşımı ile hareket etmek benim için çok uzun yıllardan bu yana doğal bir süreç oldu. Bu nedenle bölümümde birlikte çalıştığım arkadaşlarımı da daha yaratıcı olmaları konusunda devamlı destekliyor ve iş süreçlerimizde yaratıcılık kültürünün sürekli yaşatılmasının çok önemli olduğuna inanıyorum. Yaratıcılık kültürünün devamlılığı için ise sadece teşvik etmek yeterli değil, bu sürecin yönetilmesi de gerekiyor.
Bizim işimizde yaratıcılık ancak sürekli olduğu zaman anlam kazanır. Bu yüzden tüm iç ve dış müşterilerimize hizmet verirken ilk önce kendimize şu soruları sormalıyız: Müşterim tam olarak benden ne bekliyor? Müşterimin bugün tam olarak çözemediği problem nedir? Onun ifade edemediği ihtiyaçlarını nasıl ortaya çıkarabilir ve bu ihtiyaçları yaratıcı yöntemler kullanarak nasıl karşılayabilirim? Müşterimin hayatını diğerlerinden farklılaşarak nasıl kolaylaştırabilirim? İşte tüm bu soruların cevabı işlerimizi yaparken varmak istediğimiz noktanın yol haritasını bize verecektir.
Peki iletişim mesleği için olmazsa olmazlardan biri olan yaratıcılık kişide doğuştan olan bir özellik midir? Yoksa sonradan öğrenilebilir mi? Bence sistematik olarak bu konuda çalışmalar yapılıp, yaratıcılık için gerekli alt yapı sağlanırsa her insan bu konudaki yeteneklerini geliştirebilir. Öyleyse nasıl daha yaratıcı olabiliriz? İşte bu konuda tecrübelerimden yola çıkarak edindiğim bilgiler doğrultusunda özellikle genç arkadaşlarıma tavsiyelerim şunlar;
Farklı yöntemler bulmak istediğiniz konu ile ilgili mutlaka bir hazırlık süreci geçirin. Özellikle bilgiye ulaşmak günümüzde bu kadar kolayken yaratıcı fikir üretmek istediğiniz konuyla ilgili bol bol okuyarak bir hazırlık süreci yaşayın.
Mevcut iş yapış yöntemlerinizi gözden geçirin. Daha çok konuda “neden” diye sorun? Soru sormak farklı bakış açıları kazanmanızda etkili olacaktır.
Çözmek istediğiniz veya farklı yöntemler geliştirmek istediğiniz konuda bir çocuk kadar yalın ve basit düşünün.
Gözlem yapmak bir beceridir. Çoğu insan bakar ama gerçek manada görmez, gözlem yapamaz.
İnsanları, olayları gözlemleyin. Çünkü gözlemleriniz gelecekteki yaratıcı düşüncelerinize alt yapı oluşturur.
Sanatsal aktivitelere katılıp, resim, fotoğraf sergilerini gezerek bakış açınızı, vizyonunuzu geliştirin.
Mevcutla yetinmeyin. Standardın dışına çıkın. Her zamanki rutininizin dışında hareket edin.
Yanınızda daima bir not defteriniz olsun. Nerede olursa olsun aklınıza gelen her türlü fikri mutlaka anında not alın.
Yeni fikirler bulmak için daha fazla dinleyin. Meraklı, öğrenmeye istekli, açık görüşlü olmak yeni fikirler bulmanızda kaldıraç etkisi yaratacaktır.
Farklı iş kollarında yapılan çalışmalara bakın. Ben bunu kendi işimde nasıl uygulayabilirim diye düşünün.
Önyargılı olmayın, bilinç dışı varsayımların farkına varın.
Önsezilerinizi dinleyin. Düşünmek için kendinize zaman ayırın.
Kendi sektörünüzdeki yerleşik inanışları siz değiştirin. Oyunun kurallarını değiştiren kişi neden siz olmayasınız? O güne kadar hep aynı şekilde yapılan işlere “nasıl daha farklı yapabilirim?” diye bakmak birçok fırsatı görmenizi sağlayabilir.
Ele aldığınız konuya her zamanki bakış açınızla değil, tersten bakın. Farklı fikirleri birleştirerek yeni fikirler oluşturun. Birbiriyle alakası olmayan iki konuyu veya iki kelimeyi birleştirerek birbiriyle bağlantı kurun.
Yeni fikirleri hayata geçirirken beş duyunuzu birden kullanın. İnsanların da duygularına hitap edin. Hayata geçirdiğiniz yeni fikirlerin mutlaka bir hikayesi olsun. Hikayeler akılda kalmayı kolaylaştırır.
Bağlantılarınızı geliştirin. İşbirlikleri yapın, destek alın. Özellikle de takım çalışmasına önem verin.
İşte tüm bu önerileri hayata geçirmek sizin iletişim süreçlerinde farklılaşabilmeniz için bir ortam yaratacaktır. İletişim danışmanlık firmalarında ve kurumların iletişim departmanlarında yaratıcılığı teşvik eden bir atmosfer yaratılması ve çalışanların bu yönde desteklenmesi iletişim hizmetinin de kalitesini belirleyecektir. Bu nedenle iletişim sektöründe çalışan kişilerde yaratıcılığı yerleşik bir yetenek haline getirmek ve bunu destekleyen bir organizasyon kurmak bizim gelecekteki en önemli işlerimizden biri olacak demek hiç de iddialı olmayacaktır. Ne dersiniz?
