dilekc69@gmail.com
Günümüzde daha çok gönüllü projelerle hayat bulan sosyal sorumluluk konusu aslında bir çoğumuzun bildiğinin aksine çok daha geniş bir alanı kapsıyor. Çalışanların haklarını zamanında, tam olarak ve adil bir şekilde almasından, işçi sağlığı ve iş güvenliğine, çevreyle uyumlu iş süreçleri geliştirmeden topluma dönük projelere kadar olan geniş bir yelpazede ele alınması gereken bu konu, başta en üst yönetim olmak üzere herkes tarafından sahip çıkılması gereken bir süreç aslında.
Firmalar üretim yaparken, kendi iş alanlarında faaliyet gösterirken bir yandan da dünyada var olan kaynakları tüketiyorlar. Bu yüzden firmaların ilk önce üretirken doğaya zarar vermeden, çalışanlarının haklarını, iş sağlığı ve iş güvenliği koşullarını sağlayarak topluma sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekiyor. Çalışanlarına ve çevreye karşı sosyal sorumluluğunu yerine getirmeden gönüllülük projeleri içerisinde yer almak hiç de etik değil. Bu nedenle kurumlar ilk önce sosyal uygunluk şartlarını yerine getirmeli, daha sonra toplumdan aldığını topluma verecek çalışmalar içinde yer almalı.
Firmaların samimi olarak yürüttüğü sosyal sorumluluk çalışmaları aslında o kuruma da değer katıyor. Kurum sadece ürettiği veya yaptığı hizmetle değil, yaptığı sosyal sorumluluk çalışmalarıyla da farklılaşabiliyor. Bu yüzden hedefi olan, doğru planlanmış ve uygulanmış toplumun ihtiyaçlarına yönelik olarak yapılan sosyal sorumluluk çalışmaları kurumlar için çok önemli.
Hiç kuşkusuz iletişim mesleğini yürüten bizlerin görev alanının önemli bir kısmını da bu konuda yapılan çalışmalar oluşturuyor. Temsil ettiğimiz kurumların sosyal sorumluluk ve sosyal uygunluk alanında yaptığı çalışmalarını kamuoyu ile paylaşma, topluma yönelik projeler üretme, uygulama ve yaygınlaştırma önceliklerimiz arasında yer alıyor.
Çünkü biliyoruz ki, toplumun, çalışanların ve dünyanın ihtiyaçları göz önüne alınarak, profesyonelce planlanmış ve iyi yönetilmiş sosyal sorumluluk çalışmaları firmanın itibarına da önemli oranda değer katıyor. Kurumun toplumdaki değerini, bilinirliliğini ve saygınlığını arttırıyor. Bu çerçevede bu konuda yapılan çalışmaları, belli bir sistematik içinde açık ve şeffaf bir şekilde paylaşmak ise gittikçe daha da önemli hale geliyor. Birleşmiş Milletler tarafından hayata geçirilen sosyal sorumluluk alanında bir hesap verebilirlik uygulaması olan Küresel İlkeler Sözleşmesi, bu alanda yaptıklarınızı geniş bir ağda paylaşmak için çok güzel bir alternatif. Tek yapmanız gereken firma olarak bu bildirgeye imza atarak yaptığınız sosyal sorumluluk çalışmalarını her yıl paylaşacağınıza dair bir söz vermek ve bu sözü tutmak.
Sürekli rekabet içindeki iş dünyasında ortak bir kalkınma kültürü oluşturmak üzere evrensel ilkeler öneren yenilikçi bir kurumsal sorumluluk yaklaşımı olan Küresel İlkeler Sözleşmesi, tamamen gönüllülük esasına dayanıyor. Bu kapsamda, insan hakları, çalışma koşulları, çevre koruma ve yolsuzlukla mücadele başlıklarında 10 temel prensip yer alıyor. Günümüzde dünyanın en geniş gönüllü platformunu oluşturan binlerce şirket, sendika ve sivil toplum örgütü, bu evrensel ilkeleri iş stratejilerinin, operasyonlarının ve kültürlerinin bir parçası haline getireceklerini ilan ederek Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne katılmaya devam ediyor. Bugüne kadar Türkiye’den Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni imzalayan firma sayısı 247’ye ulaşmış durumda.
Halen Kurumsal İletişim Müdürlüğü görevini yürüttüğüm Yeşim Tekstil de bu sözleşmeye 2006 yılında imza attı. 2008’den bu yana da Küresel İlkeler Sözleşmesi ilkeleri paralelinde insan hakları, işçi standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele ve toplumsal projeleri kapsayan raporumuzu yayınlıyoruz. Geçtiğimiz Nisan ayında ise raporun dördüncüsünü Birleşmiş Milletler’in internet sitesinde ve kendi web sitemizde yayınlayarak, tüm dünya ile paylaştık. Raporlarımıza http://webdeyim.net/tr/e_faaliyet-raporu/yesim-tekstil/global-compact-raporu/ linkinden ulaşabilirsiniz.
Sözleşmeyi imzalamamızdan bu yana geçen 7 yıllık süreçte, tüm dünya ile paylaştığımız raporların daha fazla şeffaflık ve güven ortamı yaratarak firmamızın itibarına son derece olumlu bir katkı sağladığını gözlemledim. Bu raporlar sayesinde firmamızın çok uzun yıllardır “Önce İnsan” ilkesi doğrultusunda yaptığı iyi uygulamalarını çok geniş bir iletişim ağında paylaşma fırsatı bulduk. Ayrıca sürdürülebilirlik vizyonu, stratejisi ve uygulama planı çerçevesinde tüm paydaşlarımızla ilişkilerimizi ve iletişimimizi geliştirdik. Sonuç olarak Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne imza atmanın iletişim hedeflerine ulaşmada son derece etkili bir yol olduğunu söyleyebiliriz.
O halde bu oluşuma katılmaya, sosyal sorumluluk için söz vermeye siz ne dersiniz?